11 Kasım 2012 Pazar

Artık avlusunda değiliz genç ömrümüzün,
Suratı asık bir ayna yüzümüzde,
Kara bir tebessümle içimiz kan ağlarken,
Sıradanlaşıyoruz gezdiğimiz sokaklarda.

Hüznün dört mevsimini yaşıyoruz,
Soluksuz cümlelerle bakıyoruz hayata,
Ve kayıp gidiyoruz,
Arkamızda kaybettiklerimizle,
Kayıp gidiyoruz.

Sanki hiç olmamış gibi düş gibi,
Yaşanılan mı, yaşayamadıklarımız mı
Damağımızda yalnızca tuzlu bir göz yaşı
Ve uzun yolculuklarda yorgun bedenlerimiz

Tutunduğumuz umutlarımıza bile inanmıyoruz
Yırtık bir resimde kayboluyoruz
Körkütük sarhoşlukla ayılmadan daha 
Gene içiyoruz durmadan usanmadan,
Çivisi çıkmış bütün her şeye
İnanmadığımız umutlarımıza

Yalnızlığımızla tutuşup el ele,
Kayboluyoruz,
Kayıp gidiyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder